I wanted to write in turkish. Here is my first post.
Kayıp şekilde yaşamak, dikkatinin sürekli bir şeyler tarafından dağıtılması. Farkında olmadan yaşamak. Farkında olmadan günlerin geçmesi. Kendinin ve etrafında olanların özünü görmeden, hissetmeden geçip gitmesi. Bu bir sendrom olabilir. Pek çok kişi buna yakalanıyor. Ezbere yaşamak da denilebilir. Beyin bir rutine girdikten sonra bu tuzağa kendi kendini sokabiliyor. Çok zeki olabilirsen belki bundan kaçmak mümkün.
Beyin her nasılsa, herşeyin kolay yolunu bulmak için çalışıyor. En kolay ve en hızlı yol. Yani, en az enerji harcayacağın yol. O halde düşünmeden, ezbere -her zaman yaptığın yöntemle - bir şeyler yapmak en kolayı. Halbuki, bir defa mantıklı düşünebilirsen, en kolay olan değil; fakat bir şeyi en basit şekilde yapmanın yolu, olayı analiz ettikten sonra eylem yapmak. Soğuk kanlı olmak, rahat olmak: Aslında beynin en kolay yolu seçip duygularla düşünmeden hareket etmek yerine, daha "basit" olan işlemi yapmak için analiz sürecini çalıştırması daha etkili bir yöntem. Bu konu pek çok kişinin zayıf yönü. Toplumsal bir sorun da aynı zamanda. Herkes işin, kolay yolunu bulmaya çalışıyor, halbuki biraz zeka çalıştırıp basit ve doğru yolunu tercih etmiyor. Mesela, iphone 'daki tasarım basitliği ve sadeliği daha çok simple/basit denilebilir, ancak hiç de easy/kolay bir tasarım değildir. Yani, arka tarafta oldukça zor olan bir süreç gerçekleşmiş olabilir. Ne demek istediğimi anlatabilmişimdir umarım.
Her şeyin en kolay yolunu seçmeyi alışkanlık haline gelmek.
Bu benim için büyük bir problem. Bu insana mutluluk vermiyor.
Halbuki, bir hedef belirleyip bu hedefe adım adım ilerlemek. Bu mutluluktur işte, yol ve yolun sonundaki amaca ulaşmak. Zirveye bayrağı dikmek.
Kayıp şekilde yaşamak, dikkatinin sürekli bir şeyler tarafından dağıtılması. Farkında olmadan yaşamak. Farkında olmadan günlerin geçmesi. Kendinin ve etrafında olanların özünü görmeden, hissetmeden geçip gitmesi. Bu bir sendrom olabilir. Pek çok kişi buna yakalanıyor. Ezbere yaşamak da denilebilir. Beyin bir rutine girdikten sonra bu tuzağa kendi kendini sokabiliyor. Çok zeki olabilirsen belki bundan kaçmak mümkün.
Beyin her nasılsa, herşeyin kolay yolunu bulmak için çalışıyor. En kolay ve en hızlı yol. Yani, en az enerji harcayacağın yol. O halde düşünmeden, ezbere -her zaman yaptığın yöntemle - bir şeyler yapmak en kolayı. Halbuki, bir defa mantıklı düşünebilirsen, en kolay olan değil; fakat bir şeyi en basit şekilde yapmanın yolu, olayı analiz ettikten sonra eylem yapmak. Soğuk kanlı olmak, rahat olmak: Aslında beynin en kolay yolu seçip duygularla düşünmeden hareket etmek yerine, daha "basit" olan işlemi yapmak için analiz sürecini çalıştırması daha etkili bir yöntem. Bu konu pek çok kişinin zayıf yönü. Toplumsal bir sorun da aynı zamanda. Herkes işin, kolay yolunu bulmaya çalışıyor, halbuki biraz zeka çalıştırıp basit ve doğru yolunu tercih etmiyor. Mesela, iphone 'daki tasarım basitliği ve sadeliği daha çok simple/basit denilebilir, ancak hiç de easy/kolay bir tasarım değildir. Yani, arka tarafta oldukça zor olan bir süreç gerçekleşmiş olabilir. Ne demek istediğimi anlatabilmişimdir umarım.
Her şeyin en kolay yolunu seçmeyi alışkanlık haline gelmek.
Bu benim için büyük bir problem. Bu insana mutluluk vermiyor.
Halbuki, bir hedef belirleyip bu hedefe adım adım ilerlemek. Bu mutluluktur işte, yol ve yolun sonundaki amaca ulaşmak. Zirveye bayrağı dikmek.
No comments:
Post a Comment